22 Aralık 2016 tarihi itibarı ile kullanıma açılan ve dünyanın deniz altından geçen ilk iki katlı karayolu tüneli olan Avrasya Tüneli’nde 2M Kablo’nun özel zayıf akım kumanda/kontrol kabloları tercih edildi.

Avrasya tüneli maksimum seviyede güvenlik ile inşa edilirken elektrik ve elektronik kontrol altyapısında da güvenlik ön planda tutuldu.

Özellikle tünelin hayati elektronik ekipmanlarında kullanılan yangına dayanıklı sinyal, kontrol, yangın alarm ve yine halojensiz alev geciktiricili sinyal ve kontrol kabloları, RS485 haberleşme kabloları 2M Kablo tarafından üretildi.

Avrasya tüneli için özel olarak üretilen yangına dayanıklı kablolar 180 dakikaya kadar alev altında elektrik ve sinyal taşımaya devam edebiliyorlar. Böylece herhangi bir sebeple çıkabilecek olumsuzluklarda tünelden gelen veriler kesintisiz olarak operasyon merkezine iletilerek yine problemsiz olarak tünele müdahale imkanı sağlanıyor.

Ayrıca yine Avrasya tüneline özel olarak tasarlanan, halojen gazı içermeyen kablolar ile elektrik tesisatının aşırı ısınması veya kabloların yanması sonucu ortaya çıkabilecek, insan sağlığına zararı olan halojen gazlı plastikler kullanılmamıştır.

Avrasya tüneli Asya ve Avrupa yakalarını deniz tabanının altından Kazlıçeşme-Göztepe güzergahında bir karayolu tüneli ve bağlantı yolları ile birbirine bağlayan bir tüneldir. Toplam güzergah, tünel ve bağlantı yolları ile 14,6 kilometredir ve İstanbul’da Marmaray tüp geçidinden sonra ikinci tüp geçit projesi olma özelliğine sahiptir.

İstanbul Boğazı’nda üç köprü ve bir arabalı feribotla beraber alternatif bir karayolu geçişi sağlamak amacıyla, Marmaray’ın 1,8 kilometre kadar güneyinde inşa edilen proje, mevcut üç köprünün ve arabalı feribotun trafik yüklerini paylaşarak İstanbul’a daha dengeli bir şehir içi ulaşımı kazandıracak. Avrasya Tüneli projesi ile Kazlıçeşme ile Göztepe arasında yoğun trafikte 100 dakikaya varan seyahat süresinin 15 dakikaya kadar inmesi öngörülüyor.

İstanbul’da trafiğin çok yoğun olduğu güzergâhta yolculuk süresi kayda değer miktarda azalırken, güvenli ve konforlu yolculuğun ayrıcalığını yaşamak mümkün hale gelecek ve ayrıca çevre ve gürültü kirliliğinin azalmasına da katkı sağlanmış olacak.